MEB, 5. sınıfların hazırlık sınıfı olup sadece Türkçe ve yabancı dil eğitimi verilmesi konusunda çalışmalarını hızlandırdı. Ancak öğretmen sayısı ve niteliği, müfredat, kaynak kitaplar, öğrenilenlerin hızla unutulması gibi bir dizi konuda soru işaretleri var.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ortaokula geçişte bir yılın hazırlık sınıfı olması için çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda 5. sınıfta öğrencilere sadece Türkçe ve yabancı dil eğitimi verilecek. Yabancı dil dersleri, ikinci sınıftan sonra zorunlu seçmeli dersler olan İngilizce, Fransızca, Almanca ve Arapçadan oluşacak. Bu kademede okutulması gereken diğer konular, 4. ve 6. sınıf müfredatına entegre edilecek. Yabancı dilde öğretmen açığının kapatılması için ise İngilizcenin yanı sıra Almanca, Fransızca ve Arapça branşlarında atama yapılacak.
Başbakan Binali Yıldırım eğitimle ilgili reform paketini açıklarken, MEB'in 2,5 yıldır üzerinde çalıştığı yabancı dil projesini hayata geçireceğini kaydetmişti. Peki, bu mümkün mü?Bu soruyu Eğitim Danışmanı ve Öğretmen Eğitimcisi Bahar Ulusoğlu Emek'e sorduk. Ege Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu olan, İngilizce eğitimi üzerine yüksek lisansını Aston University of Birmingham'da tamamlayan Emek, 1996 yılında British Council ile başladığı öğretmen eğitimciliği görevi sırasında Türkiye'nin bir çok yerinde öğretmenlerle çalışma fırsatı buldu. Uzun yıllar ilk ve orta dereceli okullarda genel müdür olarak çalışan Emek, yabancı dil eğitimi konusunda tecrübelerinden yola çıkarak, uygulamada yaşanacak sıkıntılar ve yapılması gerekenler konusunda da görüşlerini paylaştı.
Sorun nitelikle ilgiliMEB'in 5. sınıfları hazırlık sınıfı yapması mümkün mü?Bakanlık karar verdiyse doğal olarak uygulama başlayacaktır. Ama başarılı bir şekilde gerçekleştirilebilecek mi sorusuna aynı rahatlıkla yanıt vermek zor. Pilot uygulamayla başlayacağını söylüyorlar. Hangi okullar hangi kriterler çerçevesinde pilot uygulamaya alınacak? Uygulamaya alınan okullarda 5. sınıflarda bazı derslerin saatleri azaltılırken, diğer okullarda ders saatleri aynı kalacak. Bu durumda, bu okullardaki öğrenciler 6. sınıfa geçtiklerinde arayı ne şekilde kapatacaklar? Kalan bilgi açığı bir yıl içinde kapatılmayacağına göre orta öğrenime geçişte önemli olan yılsonu ortalamalarının iki tip okulda farklılık göstermesi kaçınılmaz olacak. Bu durumda da adil olmayan TEOG sonuçları ile karşılaşmış olmayacak mıyız?
Öğretmen sayısı yeterli mi?Hazırlık sınıfı olmadan bile, atamalardaki sıkıntılar nedeni ile öğretmen sıkıntısı çekiliyor. Yabancı dil ders saatinin üçten 15-18'e yükselmesi, bir taraftan yabancı dil öğretmeni ihtiyacını arttırırken, diğer taraftan da dersi alınan öğretmenlerin norm kadro fazlası durumuna düşmelerine neden olacak. Bir anda artan yabancı dil ders saatlerini dolduracak öğretmen nereden bulunacak? Yıllar önce sınıf öğretmeni ihtiyacını karşılamak için Ziraat Fakültesi de dahil, çeşitli fakülte mezunlarına bir aylık formasyon programı sonucunda öğretmenlik sertifikası verildiği bir dönemi ve sonuçlarını biliyoruz. PISA sonuçları değerlendirilirken, nitelikli ve yetkin öğretmen konusuna da değinmekte yarar olduğunu düşünüyorum. Sorun nicelikten çok nitelikle ilgili.
Gözden kaçırdığımız bir nokta daha var. Hazırlık sınıflarında sadece İngilizce ağırlıklı bir program olmayacak. Fransızca, Almanca ve Arapça da var. Hangi okulda, hangi dil ağırlıklı olacak? Velinin ve öğrencinin bu konuda seçme hakkı nereye kadar olabilecek? İşin içinde iş var dedirtecek bir uygulamaya doğru gidiliyor kaygısını duyuyorum.
'6. sınıfta ne olacak?'Yabancı dil hazırlık sınıfı getirilmesiyle öğrencinin dil yetkinliği artar mı?Bu soruyla daha mı iyi konuşurlar, daha mı iyi anlarlar ya da daha mı iyi yazarlar sorularına yanıt arıyorsak, yanıt hayır olacaktır. Yabancı dili öğrenmek için tabii ki fazla ders saati işe yarayacaktır. Öğrenci daha uzun saatler yabancı dille karşı karşıya gelecek, bu dili kullanması için daha fazla şansı olacak. Ancak bu saatlerde ne, nasıl yapılıyor sorusu önemli. Ne yazık ki, yabancı dil derslerine giren öğretmenlerimizin bu konudaki yetkinliklerini sorgularken, öğrencilerin ne kadar yetkin olabileceğini tahmin etmek zor değil. Oysa yaş itibariyle üçüncü yabancı dili bile öğrenmeye hazır bir grup var elimizde. Okula başlama yaşının erkene alınması ile 5. sınıfta dil ağırlıklı bir programla ilkokuldan ortaokula geçişi daha kolay hale getirebilirdik. Ama var olan şartlar içinde bunun gerçekleşmesi pek mümkün görünmüyor.
Diyelim ki getirdik, bir yılda mucizeler yarattık. 6. sınıfta ne olacak? O yaş grubu, hızlı öğrendiği gibi hızlı unutabileceği bir dönemde. Bir yıllık çabayı boşa mı vermiş olacağız?
Bu değişimle, hangi kriterler içinde yeni bir müfredat hazırlandığını merak ediyorum. Bu müfredata uygun ders materyalleri kimler tarafından hazırlandı ya da hazırlanacak? Şu anda kullanılan kitap ve kaynaklara bakınca kaygı daha da artıyor.
Kolejlerde yabancı dil hazırlık sınıfları var ancak mezunları çok iyi derecede dil bilmiyor. Bunun sebebi nedir?Yeterince önem verilmediği, müfredat doğru hazırlanmadığı, okullar yabancı dil politikalarını kendi reklamlarını yapmanın ötesine geçiremedikleri, hedefi doğru tanımlayamadıkları, hazırlık sonrası dil eğitiminin sürdürülebilirliğini sağlayamadıkları ve inatla yabancı dili "öğretmeye" çalıştıkları için...
Yıllardır eğitimlerime katılan öğretmenlere söylediğim bir şey var, "Lütfen bu dili öğretmeyi bırakın. Öğrencilerin öğrenebileceği ortamlar yaratın". Çocuk ihtiyaç duymadığı şeyi öğrenmez. Dil öğreniminde "sınavdan yüksek not almak" dışında bir ihtiyaç yaratmak gerekir. Bunun için de yetkin, yenilikçi, alanında bilgili bir öğretmen kadrosuna ihtiyaç var. Özel olmalarına karşın, bu okullardaki bir çok öğretmenin de devlet okullarında çalışan meslektaşlarından çok daha donanımlı olduklarını söylemek mümkün değil.
Daha önce de denendiBu konuda bugüne kadar hangi deneyimler yaşandı, neden başarısız olundu?Daha önce 6. sınıf öncesi hazırlık denemesi yapıldı. O zaman 5 yıllık zorunlu eğitim sistemindeydik. Bazı özel okullarda 5. sınıfla 6. sınıf arasında hazırlık sınıfı uygulanıyordu. Ancak 6. sınıftan itibaren bazı dersler yabancı dilde veriliyordu. Sistem zorunlu eğitim yılının değişmesiyle kalktı. Bir de Anadolu liselerinin hazırlık sınıfları vardı, liseler 4 yıla çıkarılınca kaldırıldı.
Gerçi bazı yabancı liseler hazırlık sınıflarını ve yabancı dilde eğitimlerini hala sürdürüyor. Zaten bakıldığında neredeyse sadece bu okullardan mezun olanların yabancı dili yetkin kullandıklarını görüyoruz. Demek ki doğru yapılan bir şeyler var o okullarda.
En önemli etken öğretmenBiz yabancı dil eğitiminde nerede hata yapıyoruz?Dil öğrenmenin çocuğun gelişimi ve ihtiyaçları üzerine etkisi düşünülmeden programlar yapılıyor. Sınıfta hala İngilizce dilbilgisini Türkçe açıklayan öğretmenlerimiz var. Yapılan araştırmalar, öğrencinin öğrenme-sindeki en önemli etkenin öğretmen olduğunu gösteriyor. Bunu bildiğimiz halde eğitim fakülteleri-mizde hala öğretmen yetiştirilmesine gereken önemi vermiyoruz. Bu gerçekten baştan sona yeniden incelenmesi gereken bir alan.
Çok net bir çerçeve var elimizde. Avrupa Dil Birliği kriterleri. Müfredat, öğretmenin ve yönetimin yaklaşımı bu çerçeveye uygun hale gelebilirse belki biraz yol alırız. Teknoloji çocukların güçlü oldukları alan.
Mümkün olduğunca sınıf içinde etkin şekilde teknoloji kullanımı da dil eğitiminde çok yardımcı olacaktır.